İzinsiz Çalışan Yabancının Sosyal Güvenlik Hakları ve Yargı Süreçleri

Sorular

  • İzinsiz çalışan yabancı sigortalı sayılır mı?
  • Yabancı işçi çalıştıran işverenin cezası nedir?
  • Çalışma izni olmayan yabancının sosyal güvenlik hakkı var mı?
  • İzinsiz çalışan yabancı sınır dışı edilir mi?
  • Yabancı işçi hizmet tespiti davası açabilir mi?
  • İşveren çalışma izni olmadan yabancı çalıştırırsa ne olur?
  • İzmir yabancılar hukuku avukatı hizmetleri nelerdir?
  • İzinsiz çalışan yabancı kıdem tazminatı alabilir mi?
  • Karşıyaka yabancılar hukuku avukatı nasıl destek sağlar?
  • Yabancıların sosyal güvenlik hakkı nasıl korunur?

Türkiye'de Yabancıların Çalışma Hakkı ve Hukuki Statüsü

Türkiye’de yabancıların çalışma hakkı, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu Kanun’un 6. maddesi, yabancıların Türkiye’de çalışabilmesi için önceden çalışma izni almalarını zorunlu kılar. Ayrıca, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde, yabancıların hukuki statüleri, ikamet hakları ve sınır dışı edilme koşulları da detaylandırılmıştır.

Yabancılar; ikamet izni olanlar, uluslararası koruma başvurusu sahipleri, geçici koruma altındaki kişiler veya öğrenci statüsünde olanlar gibi çeşitli kategorilere ayrılabilir. Bu kategorilerin her biri, kişilerin Türkiye’de çalışma haklarını doğrudan etkiler. Örneğin, uluslararası koruma başvurusunda bulunan bir yabancı, başvurusundan altı ay sonra çalışma izni için başvuru yapma hakkına sahip olabilir. Ancak bu izin alınmadan yapılan her türlü çalışma, mevzuata aykırılık teşkil eder.

Çalışma izni olmaksızın Türkiye’de çalışan yabancılar, sadece idari yaptırımlarla değil, aynı zamanda sosyal güvenlik sistemine dahil edilememe ve sınır dışı edilme gibi ciddi hukuki sonuçlarla da karşı karşıya kalabilir. Bu noktada yabancının çalıştığı süre boyunca elde ettiği haklar ve bu hakların korunup korunamayacağı, detaylı bir hukuki incelemeyi gerektirir.

Yabancıların Türkiye’deki hukuki durumlarına dair detaylı bilgi almak isteyenler için bir Karşıyaka yabancılar hukuku avukatı, sürecin başından itibaren profesyonel rehberlik sunabilir. Bu alanda uzman desteği almak, hem yabancı çalışan hem de işveren açısından ileride doğabilecek sorunları önlemede kritik rol oynar.


İzinsiz Çalışma Nedir? Hukuki Tanımı ve Unsurları

Türkiye’de izinsiz çalışma, yabancıların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan gerekli çalışma iznini almadan ücret karşılığında bir işte çalışmaları anlamına gelir. Bu durum, hem 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu hem de 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilen ciddi bir hukuka aykırılık halidir.

Uluslararası İşgücü Kanunu’nun 23. maddesinde, çalışma izni olmadan çalışan yabancıya ve onu çalıştıran işverene idari para cezası uygulanacağı açıkça belirtilmiştir. Buna göre, izinsiz çalışan yabancıya 2025 yılı itibarıyla 26.000 TL'ye kadar idari para cezası verilebilmekte, işverene ise her bir yabancı işçi için 52.000 TL’ye kadar ceza kesilebilmektedir. Ayrıca, bu yabancılar sınır dışı edilme riskiyle de karşı karşıya kalabilir.

İzinsiz çalışmanın hukuki olarak tespiti için şu unsurların varlığı aranır:

  • Yabancı uyruklu kişinin Türkiye'de bulunması,
  • Ücret karşılığında bir işte fiilen çalışması,
  • Çalışma izni olmaksızın bu faaliyetin yürütülmesi.

Bu üç unsur birlikte gerçekleştiğinde, izinsiz çalışma durumu söz konusu olur. Ancak uygulamada, bazı istisnai durumlar da mevcuttur. Örneğin, bazı yüksek vasıflı meslek grupları, akademik personeller ya da geçici görevle gelen yabancılar, belirli süreli veya özel izinle çalışma hakkına sahip olabilir.

Bu tür hukuki ihlaller, yalnızca yabancı açısından değil, işverenler açısından da önemli yaptırımlar doğurur. Bu nedenle, yabancı uyruklu kişilerin çalıştırılması sürecinde izlenecek prosedürlerin titizlikle yürütülmesi gerekir.

İşverenlerin bu konuda profesyonel destek alması, olası riskleri önceden bertaraf etmek açısından önemlidir. Bu noktada bir İzmir yabancılar hukuku avukatı, işverenlere hem önleyici hukuk hem de dava süreçleri konusunda kapsamlı danışmanlık hizmeti sunabilir.


İzinsiz Çalışan Yabancıların Sosyal Güvenlik Hakları

Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SSGSSK) kapsamında düzenlenmiştir. Bu Kanun’un 4. maddesine göre, bir hizmet akdiyle çalışan herkes, çalışmaya başladığı tarihten itibaren sigortalı sayılır. Ancak burada kritik bir ayrım yapılmaktadır: çalışma izni olmayan yabancıların sigortalılığı, kanun önünde farklı değerlendirilir.

Sigortalılık Statüsü

5510 sayılı Kanun’un 6. maddesinde sigortalı sayılmayan kişiler arasında “çalışma izni bulunmayan yabancılar” açıkça sayılmamıştır. Bu durum, doktrinde ve yargı kararlarında tartışmalara yol açmıştır. Ancak Yargıtay içtihatlarında genellikle şu görüş benimsenmektedir: Bir hizmet akdine bağlı olarak fiilen çalıştırılan bir yabancı, çalışma izni olmasa dahi fiilen çalışma gerçekleştiği için sigortalı sayılmalı ve hakları korunmalıdır.

Bu bağlamda, çalışmanın gerçekliği, sigortalılık için temel ölçüttür. Özellikle Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 2015/9857 E. ve 2016/7528 K. sayılı kararında, çalışma izni olmayan yabancının çalıştırılması halinde dahi SGK primlerinin yatırılması gerektiği belirtilmiştir.

İşverenin Yükümlülükleri

İşverenin, çalışma izni olmadan yabancı çalıştırması halinde dahi, bu kişilerin sigorta primlerini yatırma yükümlülüğü doğabilir. SGK tarafından yapılan denetimlerde bu tür bir fiili çalışma tespit edilirse, işverene hem idari para cezası uygulanır hem de eksik yatırılan primler faizleriyle birlikte tahsil edilir. Bu yükümlülük, SSGSSK m. 8 ve m. 102 çerçevesinde değerlendirilir.

Sağlık ve Emeklilik Hakları

Çalışma izni olmadan çalıştırılan bir yabancı, sigortalı sayılmıyorsa, sosyal güvenlik haklarından — özellikle sağlık hizmetlerinden ve emeklilik haklarından — yararlanamaz. Ancak sigortalılığı tespit edilen durumlarda, bu kişiler geriye dönük olarak sağlık ve prim hizmetlerinden yararlanabilir.

Bu tür tespitin yapılabilmesi için yabancının:

  • Tanık beyanları,
  • Yazılı belgeler,
  • Kamera kayıtları gibi unsurlarla çalıştığını ispatlaması gerekir.

Bu durumda, SGK nezdinde hizmet tespiti davası açılarak geriye dönük prim haklarının iadesi mümkün olabilmektedir. Hizmet tespiti davaları genellikle İş Mahkemeleri'nde açılır ve süreye tabiidir (hizmetin sona ermesinden itibaren 5 yıl).

İzinsiz çalışmış bir yabancının sosyal güvenlik haklarını arayabilmesi için hem idari süreçleri hem de yargı yollarını bilmesi gerekir. Bu noktada, Karşıyaka avukat desteğiyle izlenecek strateji belirlenmeli, yabancıların mağduriyeti önlenmelidir. Alanında uzman bir hukuk bürosu, sadece dava sürecini değil, SGK ile yapılacak uzlaşma ve başvuru süreçlerini de etkin biçimde yönetebilir.


Yargı Süreçleri: Hak Arama Yolları ve Yargı Kararları

İzinsiz çalışan yabancıların Türkiye’deki sosyal güvenlik ve işçilik haklarını elde edebilmesinin en önemli yollarından biri yargı yoluna başvurmaktır. Bu süreçte, en çok karşılaşılan dava türü, hizmet tespiti davasıdır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86. maddesi, bu tür davaların usul ve esaslarını belirler.

Hizmet Tespiti Davası

Yabancı, Türkiye’de fiilen çalıştığı halde adına sigorta bildirimi yapılmadığını iddia ediyorsa, işten ayrıldıktan sonraki 5 yıl içinde görevli İş Mahkemesi'ne başvurarak hizmet tespiti talep edebilir. Yargıtay kararlarına göre, kişinin çalışma izni olmasa bile, fiili çalışmanın ispatı halinde sosyal güvenlik hakkı doğabilir.

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2020/3492 E. ve 2021/2547 K. sayılı kararında, şu görüşe yer verilmiştir:

“Yabancıların çalışma izni olmaksızın çalışmaları hukuka aykırı olmakla birlikte, fiili çalışma mevcut ise sosyal güvenlik hakkı tanınmalı, hizmet tespiti yapılmalıdır.”

Bu tür davalarda, tanık anlatımları, iş yeri kayıtları, güvenlik kamerası görüntüleri, bordrolar ve yazılı sözleşmeler en önemli delil kaynaklarıdır. Ancak mahkemeler, yabancının ülkede yasal statüsünü de dikkate alarak bir denge kurmaya çalışır.

İşçilik Alacakları Davaları

İzinsiz çalışan yabancılar ayrıca:

  • Kıdem tazminatı,
  • İhbar tazminatı,
  • Fazla mesai alacakları,
  • Yıllık izin ücretleri gibi
    haklarını da talep edebilir.

Bu tür davalarda, yine temel ölçüt fiili çalışmanın ispatıdır. İş Kanunu, yabancı ile Türk çalışanlar arasında eşitliği öngördüğü için (m. 5), yabancının çalışma izni olmasa dahi hak talep edebilmesi mümkündür. Ancak dava sürecinde mahkemelerin takdir hakkı geniştir ve özellikle belge eksikliğinde ret kararları da verilebilmektedir.

Sınır Dışı Kararlarının Yargısal Denetimi

Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilen yabancı hakkında 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 54. maddesi kapsamında sınır dışı kararı verilebilir. Bu kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde ilgili idare mahkemesine itiraz edilmelidir. Mahkeme, bu başvuruyu 15 gün içinde karara bağlamak zorundadır.

Sınır dışı işlemi yürütülmeden önce bu sürecin takip edilmesi, yabancının Türkiye’deki diğer haklarını (mülkiyet, aile birliği, işçilik alacakları vs.) kullanabilmesi açısından hayati öneme sahiptir.

Bu süreçlerde hukuki destek almak, hem sürelerin kaçırılmaması hem de delillerin etkili şekilde sunulması için kritik önemdedir. Özellikle alanında deneyimli bir İzmir avukat, hem hizmet tespiti hem de sınır dışı kararına karşı açılacak davalarda süreci yabancı lehine şekillendirebilir.

Yargı yoluna başvurmak isteyen yabancıların mutlaka sürelere dikkat etmesi ve gerekli belgeleri eksiksiz sunması gerekir. Aksi durumda, geriye dönük hak kayıpları ve sınır dışı işlemleri kaçınılmaz olabilir.


İdari Para Cezaları ve Yabancının Sınır Dışı Edilmesi Süreci

Türkiye’de çalışma izni olmadan çalışan yabancılar ve onları çalıştıran işverenler, hem idari para cezaları hem de sınır dışı edilme gibi ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Bu yaptırımların yasal dayanağı, esasen 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu ve 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’dur.

İdari Para Cezaları

6735 sayılı Kanun’un 23. maddesine göre, çalışma izni olmaksızın çalışan yabancıya ve bu kişiyi çalıştıran işverene idari para cezası uygulanır:

  • İzinsiz çalışan yabancıya: 2025 yılı için 26.000 TL’ye kadar,
  • Çalışma izinsiz yabancı çalıştıran işverene: her bir yabancı için 52.000 TL’ye kadar ceza verilir.

Bu cezalar, işyerinin kayıt dışı çalışmayı kolaylaştırması, tekrar eden ihlallerin bulunması gibi hallerde artırılabilir. Ayrıca işverenin sosyal güvenlik yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda SGK tarafından da idari yaptırımlar uygulanır.

Sınır Dışı Edilme Süreci

6458 sayılı Kanun’un 54. maddesi uyarınca, izinsiz çalışan yabancılar hakkında sınır dışı etme kararı alınabilir. Bu karar, valiliklerce alınır ve 7 gün içinde idare mahkemesine itiraz edilebilir. Başvuru yapıldığı takdirde, kararın uygulanması mahkeme sonuçlanana kadar durdurulur.

Sınır dışı kararı verilebilmesi için şu kriterlerden biri genellikle yeterlidir:

  • Yabancının çalışma izni olmadan çalıştığının tespiti,
  • Kamu düzeni veya kamu sağlığına tehdit oluşturması,
  • Vize veya ikamet izni süresini ihlal etmesi.

Yabancı sınır dışı edilmeden önce geri gönderme merkezine alınabilir. Bu süreçte yabancıya, kendi ülkesine dönme veya bir başka ülkeye gitme hakkı da tanınabilir. Ancak uygulamada, sürecin hızlı işlemesi nedeniyle yabancıların haklarını kullanma imkanları sınırlı kalabilmektedir.

Bu nedenle, özellikle Karşıyaka yabancılar hukuku avukatı gibi yabancılar hukuku konusunda uzmanlaşmış bir ekipten destek alınması, kişinin hem idari cezalara hem de sınır dışı işlemine karşı haklarını korumasını sağlar. Etkili bir savunma stratejisi ile yabancının Türkiye’de kalması ve haklarını araması mümkün hale gelir.


Sonuç ve Değerlendirme

Türkiye’de izinsiz çalışan yabancıların durumu, yalnızca göç politikaları açısından değil, aynı zamanda sosyal güvenlik ve iş hukuku yönünden de kapsamlı bir değerlendirme gerektirir. Her ne kadar çalışma izni olmadan çalışmak hukuka aykırı bir durum olsa da, fiili olarak çalışan bir yabancının temel hakları — özellikle sosyal güvenlik ve işçilik alacaklarına ilişkin olanlar — tamamen göz ardı edilemez.

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, çalışma izni bulunmayan yabancıların dahi fiilen çalıştıkları ispatlandığında, sosyal güvenlik ve işçilik haklarından yararlanabilecekleri kabul edilmektedir. Bu durum, hem işverenlerin daha dikkatli hareket etmelerini hem de yabancı çalışanların bilinçli şekilde yasal haklarını aramalarını gerekli kılar.

Özellikle hizmet tespiti davaları, sınır dışı işlemlerine itiraz ve idari para cezalarına karşı başvurular gibi süreçler, ciddi hukuki bilgi ve deneyim gerektirir. Bu bağlamda, yabancıların hukuki süreçlerde yalnız bırakılmaması; profesyonel destekle haklarını aramaları büyük önem taşır.

Alanında uzman bir İzmir yabancılar hukuku avukatı ya da tecrübeli bir Karşıyaka avukat, bu gibi karmaşık süreçlerin doğru yönetilmesinde belirleyici rol oynar. Karşıyaka yabancılar hukuku avukatı, yabancıların Türkiye’de karşılaştığı hukuki sorunlarda kapsamlı ve çözüm odaklı hizmet sunarak güvenli bir hukuki yolculuk sağlar.


Popüler Aramalar

  • izinsiz çalışan yabancı

  • yabancı işçi sigorta hakkı

  • çalışma izni olmadan çalışma

  • yabancı işçi sosyal güvenlik

  • hizmet tespiti davası yabancı

  • yabancı işçi dava açabilir mi

  • karşıyaka yabancılar hukuku avukatı

  • izmir yabancılar hukuku avukatı

  • karşıyaka avukat

  • izmir avukat

  • yabancı işçi sınır dışı

  • sosyal güvenlik hakkı yabancı

  • kaçak çalışan yabancı

  • yabancı çalışan idari para cezası

  • izinsiz çalışma cezası

  • yabancı işçi hakları türkiye

  • yabancı sigortalılık şartları

  • sgk hizmet tespiti davası

  • izmir hukuk bürosu